
Aralıklı Oruç’un Yüksek Tansiyona Etkisi
Tekrarlayan ölçümlerde tansiyonun >140/90 mmHg olarak ölçülmesi yüksek tansiyon olarak kabul edilir ve yüksek tansiyon dünyada ölüme sebebiyet veren en önemli risk faktörüdür. Kontrol edilmeyen yüksek tansiyon inme, kalp krizi, kalp yetmezliği, bunama, böbrek yetmezliği ve körlüğün oluşumuna katılır. Yüksek tansiyon sebepleri genetik, çevresel ve yaşam tarzı ile ilgilidir; stres, kilolu olmak, hareketsiz yaşam, aşırı alkol tüketimi, sigara ve yüksek tuz alımı tansiyonu yükseltir. Ayrıca yaşlanma ve insülin direnci de tansiyon yükselmesine sebep olur.
Tansiyonun ilk basamağında yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Bunlar haftada 5-7 gün 30-60 dakika orta düzeyde egzersiz, tuz tüketiminin günde < 6 gram olması, alkolün azaltılması, sigara bırakılması ve kilo verme ile birlikte stresin azaltılmasıdır. Ayrıca bel çevresinin erkeklerde < 102 kadınlarda < 88 cm olması önerilir. Yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmadığında ilaç tedavisi başlanır. Genellikle ilaçları etkin ve güçlüdür ancak her ilaç gibi yan etkileri olabilir. Yan etkiler bazen ilaçlara uyumu azaltır ve tansiyon kontrolünü zorlaştırır. Bu yüzden ilaç dışı ek bazı önlemler ihtiyacı her zaman gerekmektedir. İşte aşağıda inceleyeceğimiz çalışmada 1610 insanda aralıklı aç kalmanın tansiyon üzerinde ne gibi etkileri olacağı incelenmiş ve sonuçta aralıklı aç kalmanın tansiyon kontrolüne büyük fayda sağladığı izlenmiştir.
Bu çalışma Almanya’da yapılmış ve 1610 insanı içermiş. İlk olarak tüm insanları en az 10 gün klinikte misafir etmişler ve açlık programına uyumlarına bakılmış ve eğitimi verilmiş. 18-99 yaş aralığında katılımcı alınmış. Çok zayıf olanlar ve yeme bozukluğu olanlar karaciğer böbrek sorunu olanlar hamileler emzirenler demans olanlar çalışmaya alınmamış. Açlık dönemleri 4 -41 gün arası olmak üzere uzun süreli açlık peryotlarını test etmişler. Ve insanlar başlangıç tansiyonlarına göre gruplara ayrılmışlar. (normal olanlar, ilaç kullanırken normal olanlar, ilaç kullanırken yüksek olanlar olmak üzere) . İnsanlar 2 yıl boyunca takip edilmiş. Açlık peryotlarında günde 2-3 litre su veya bitki çayları almaları önerilmiş, ayrıca günde 20 gram bal ve 250 ml organik taze meyve suyu verilmiş; böylece günlük 200-250 kalori alımına müsaade edilmiş. Fiziksel aktivite serbest bırakılmış. Açlığın her ikinci gününde barsak yumuşatıcı bir ilaç verilmiş. Her açlık dönemi bitiminde yiyeceklere günde 800 kaloriden 1600 kaloriye kadar artan oranda izin verilmiş ve yeme dönemleri 4 gün sürmüş. Katılımcıların kan basınçlarına ve kilo takiplerine klinikte hergün hemşireler eve ise eğitim verilikten sonr kendileri bakmış ve not etmiş. Nasıl hissettikleri anketi, kan testleri ve düzenli telefon konuşmaları ile takipleri yapılmış.

Aralıklı Oruç’un Yüksek Tansiyona Etkisi
Tekrarlayan ölçümlerde tansiyonun >140/90 mmHg olarak ölçülmesi yüksek tansiyon olarak kabul edilir ve yüksek tansiyon dünyada ölüme sebebiyet veren en önemli risk faktörüdür. Kontrol edilmeyen yüksek tansiyon inme, kalp krizi, kalp yetmezliği, bunama, böbrek yetmezliği ve körlüğün oluşumuna katılır. Yüksek tansiyon sebepleri genetik, çevresel ve yaşam tarzı ile ilgilidir; stres, kilolu olmak, hareketsiz yaşam, aşırı alkol tüketimi, sigara ve yüksek tuz alımı tansiyonu yükseltir. Ayrıca yaşlanma ve insülin direnci de tansiyon yükselmesine sebep olur.
Tansiyonun ilk basamağında yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Bunlar haftada 5-7 gün 30-60 dakika orta düzeyde egzersiz, tuz tüketiminin günde < 6 gram olması, alkolün azaltılması, sigara bırakılması ve kilo verme ile birlikte stresin azaltılmasıdır. Ayrıca bel çevresinin erkeklerde < 102 kadınlarda < 88 cm olması önerilir. Yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmadığında ilaç tedavisi başlanır. Genellikle ilaçları etkin ve güçlüdür ancak her ilaç gibi yan etkileri olabilir. Yan etkiler bazen ilaçlara uyumu azaltır ve tansiyon kontrolünü zorlaştırır. Bu yüzden ilaç dışı ek bazı önlemler ihtiyacı her zaman gerekmektedir. İşte aşağıda inceleyeceğimiz çalışmada 1610 insanda aralıklı aç kalmanın tansiyon üzerinde ne gibi etkileri olacağı incelenmiş ve sonuçta aralıklı aç kalmanın tansiyon kontrolüne büyük fayda sağladığı izlenmiştir.
Bu çalışma Almanya’da yapılmış ve 1610 insanı içermiş. İlk olarak tüm insanları en az 10 gün klinikte misafir etmişler ve açlık programına uyumlarına bakılmış ve eğitimi verilmiş. 18-99 yaş aralığında katılımcı alınmış. Çok zayıf olanlar ve yeme bozukluğu olanlar karaciğer böbrek sorunu olanlar hamileler emzirenler demans olanlar çalışmaya alınmamış. Açlık dönemleri 4 -41 gün arası olmak üzere uzun süreli açlık peryotlarını test etmişler. Ve insanlar başlangıç tansiyonlarına göre gruplara ayrılmışlar. (normal olanlar, ilaç kullanırken normal olanlar, ilaç kullanırken yüksek olanlar olmak üzere) . İnsanlar 2 yıl boyunca takip edilmiş. Açlık peryotlarında günde 2-3 litre su veya bitki çayları almaları önerilmiş, ayrıca günde 20 gram bal ve 250 ml organik taze meyve suyu verilmiş; böylece günlük 200-250 kalori alımına müsaade edilmiş. Fiziksel aktivite serbest bırakılmış. Açlığın her ikinci gününde barsak yumuşatıcı bir ilaç verilmiş. Her açlık dönemi bitiminde yiyeceklere günde 800 kaloriden 1600 kaloriye kadar artan oranda izin verilmiş ve yeme dönemleri 4 gün sürmüş. Katılımcıların kan basınçlarına ve kilo takiplerine klinikte hergün hemşireler eve ise eğitim verilikten sonr kendileri bakmış ve not etmiş. Nasıl hissettikleri anketi, kan testleri ve düzenli telefon konuşmaları ile takipleri yapılmış.
Sonuçlar:
Sonuçlar oldukça ciddi derecede aralıklı oruç lehine bulunmuş. Aralıklı oruç uygulayan insanların %43’ünde kullandıkları tansiyon ilaçlarında azalma meydana gelmiş. Ek olarak insanların % 23’ünde ise tansiyon ilaçları tamamen kesilmiş !. (Bu çalışmada toplamda ilaç kullanan 377 kişiden 253’ünde ilaçları azaltılmış veya kesilmiştir). Bu gruplardaki tansiyona olan olumlu etkinin hem açlık dönemlerinde hem yemek yeme dönemlerinde devam ettiği gözlenmiş. İlginç olan bir diğer gözlem ise başlangıçta tansiyonu çok düşük olan kadınlarda (<100/60 mmHg) aralıklı oruç ile zaman içinde tansiyonları daha normal seviyelere gelmiş. Tansiyonu normal olan (yaklaşık 110/70 mmHg) insanlarda ise tansiyonlarında bir değişiklik gözlenmemiş. Bu çalışmada tansiyondaki bu olumlu düşüşün gözlenen kilo kaybı, alkolün azaltılması ve fiziksel aktivite ile de ilişkisi vardır. Ayrıca ek olarak aralıklı oruç uygulayan insanların stres düzeylerinde azalma tespit edildiği gibi uyku kalitelerinde de artma tespit edilmiş. Aslında aralıklı oruç ile tansiyon ilaçlarının tansiyon düşürücü etkileri benzer mekanizmalar ile olmaktadır. Her ikisi de tuz ve su atılımını arttırıp damar iç duvarı hücrelerinin fonksiyonlarını düzenler. Ayrıca sempatik sinir sisteminin etkilerinin de zaman içinde aralıklı oruç ile azalması damarlardaki stresi azaltacaktır. İnsülin direnci de tansiyona eşlik eden önemli bir faktördür; damarlarda insülinin gevşetici etkisine karşı direnç gelişmesi sonucu tansiyon yükselir. Oruç ile insülin seviyeleri azalır ve direnci de azalır.
Sonuç ve yorum:
Türkiye’de 20 milyon yüksek tansiyonlu yetişkin vardır. Yüksek tansiyon sadece ilaç ile zor takip edilen ve çözümü zor olan bir risk faktörüdür. Yıllar içinde ilaç tedavisinin düzenli devamı gerekir. İnsanların yaşam tarzı değişikliği yapmaları zorunludur. Bu konuda aralıklı oruç gerçekten umut vaadetmektedir. Tansiyonunuz yüksek çıkar ise endişelenmeyin. Mutlaka yaşam tarzı değişklikleri için bir uzmanın yardımına başvurun.
Sağlıklı günler diliyorum.
Bu çalışma ile ilgili detaylı bilgi için: Grundler F, et al. JAHA, 2020;9:e018649
Sonuçlar:
Sonuçlar oldukça ciddi derecede aralıklı oruç lehine bulunmuş. Aralıklı oruç uygulayan insanların %43’ünde kullandıkları tansiyon ilaçlarında azalma meydana gelmiş. Ek olarak insanların % 23’ünde ise tansiyon ilaçları tamamen kesilmiş !. (Bu çalışmada toplamda ilaç kullanan 377 kişiden 253’ünde ilaçları azaltılmış veya kesilmiştir). Bu gruplardaki tansiyona olan olumlu etkinin hem açlık dönemlerinde hem yemek yeme dönemlerinde devam ettiği gözlenmiş. İlginç olan bir diğer gözlem ise başlangıçta tansiyonu çok düşük olan kadınlarda (<100/60 mmHg) aralıklı oruç ile zaman içinde tansiyonları daha normal seviyelere gelmiş. Tansiyonu normal olan (yaklaşık 110/70 mmHg) insanlarda ise tansiyonlarında bir değişiklik gözlenmemiş. Bu çalışmada tansiyondaki bu olumlu düşüşün gözlenen kilo kaybı, alkolün azaltılması ve fiziksel aktivite ile de ilişkisi vardır. Ayrıca ek olarak aralıklı oruç uygulayan insanların stres düzeylerinde azalma tespit edildiği gibi uyku kalitelerinde de artma tespit edilmiş. Aslında aralıklı oruç ile tansiyon ilaçlarının tansiyon düşürücü etkileri benzer mekanizmalar ile olmaktadır. Her ikisi de tuz ve su atılımını arttırıp damar iç duvarı hücrelerinin fonksiyonlarını düzenler. Ayrıca sempatik sinir sisteminin etkilerinin de zaman içinde aralıklı oruç ile azalması damarlardaki stresi azaltacaktır. İnsülin direnci de tansiyona eşlik eden önemli bir faktördür; damarlarda insülinin gevşetici etkisine karşı direnç gelişmesi sonucu tansiyon yükselir. Oruç ile insülin seviyeleri azalır ve direnci de azalır.
Sonuç ve yorum:
Türkiye’de 20 milyon yüksek tansiyonlu yetişkin vardır. Yüksek tansiyon sadece ilaç ile zor takip edilen ve çözümü zor olan bir risk faktörüdür. Yıllar içinde ilaç tedavisinin düzenli devamı gerekir. İnsanların yaşam tarzı değişikliği yapmaları zorunludur. Bu konuda aralıklı oruç gerçekten umut vaadetmektedir. Tansiyonunuz yüksek çıkar ise endişelenmeyin. Mutlaka yaşam tarzı değişklikleri için bir uzmanın yardımına başvurun.
Sağlıklı günler diliyorum.
Bu çalışma ile ilgili detaylı bilgi için: Grundler F, et al. JAHA, 2020;9:e018649